ÖRDEKLERDE ÇİPUMA HASTALIĞINDAN KARBÜRATÖRDE JİKLE AYARINA KADAR HER KONUDA HUYSUZLANABİLME YETİ'SİNE SAHİP BİR ŞAHIS. ONEMLİ YANİ...

Cuma, Şubat 21, 2003

HOY - 05

+ Bu NBA çok güzel bir şey…Uykusuz kalmaya değer maçlar çıkıyor…Basketbol zaten kendisi seyir zevki yüksek bir sporken Shaq, Kobe, Alan Iverson, hele bizim için Hido, Mehmet Okur ile daha da güzel hale geldi…

Ama o seyircilerin tezahüratları yok mu?Bütün bildikleri, karşı takım hücum yaparken “diii-fens…diii-fens” yahu hani bir “Dallas Mavericks, sen bizim herşeyimizsin” veya “San Antonio Spurs’üm benim/biricik sevgilim/söyle senden başka/kimim var benim?” veya “Haydi Lakers haydi Lakers, haydiiii..Tam zamanı tam zamanı şimdiiiii…” veya “Boston Celtiiiiics/Sen çok yaşa/Canım feda olsun sanaaa/Hiçbirşeye değişilmeeeez/Senin sevgin bu dünyadaaaa” veya “Kalplerde yıldız, gönüllerde aaay, bu sene şampiyonsun Phoenix Suns”, “Para, şike..İşte Golden State işte”…(Bu kadar yeter, başka tezahüratları da siz bulun)

Düşünsenize maçtan önceki ısınma sloganı “Burası Staples Center/Burdan çıkış yok” veya skor 108-98 maçın bitmesine 2 dk 20 sn.var gerideki takımın taraftarları bağırmaya başlıyor “Bu maçı alıcaz, başka yolu yok..Bizler inandık, siz de inanın…”

Daha önce http://www.batug.com/ da da gündeme geldi…NBA takım adları o şehirle simgeleşmiş isimler…Bizde ne zaman “Edirne Pehlivanları”, “Antalya Üstsüzleri”, “Diyarbakır Karpuzları”, “Adana Pamukları”, “Ankara Bürokratları”, “Zonguldak Kara Elmasları”, “Amasya’nın Bardağı”, “Çorum Leblebileri”, “Tekirdağ Kapçık Ağızlıları”, “İstanbul Dükalığı”, “Silifke’nin Yoğurdu” gibi takımlar çıkacak?

+ Niye insanlardan cep telefon numarasını istediğimiz zaman “0532…”, “0546…” diye başlıyorlar?Başına 3 veya 5 yazılarak aranılan GSM operatörleri veya alan kodları mı var ki numaraya 0’ı söyleyerek başlama ihtiyacı duyuyorlar?Ben ararken numara veya alan kodunun başına 0 koymayı akıl edemiyor muyum?

+ Geçenlerde Taksime çıkmak için Tünel’e bindim, karşıma İstanbul’da yerleşik iki yabancı oturdu...(Günü, Haftası-birlik turist olmadıklarını konuşmalarından anladım) İstanbul’da yaşamın güzelliğinden, bizim bakıp da göremediğimiz, farkına varamadığımız şehir güzelliklerinden bahsettiler...

Sonra birden bir tanesi “geçenlerde bir kırtasiyeden tükenmez kalem almak istedim, öyle çok değişik bir şey de değil, kafamı bir kaldırdım, fiyat levhasında 8.5 milyon lira yazıyor yahu” dedi..Öteki, “8.5. milyon mu?Kafayı yemişler” dedi...

Bak yaa, hanımlar baya baya fiyatlara alışmış, bense bir yabancının bir mala aynı paradan milyonlar ölçüsünde veriyor olmasına hala şaşırması gerektiğini bekliyormuşum demek ki...Hanımlar kendi ülkelerindeki “2 pound 27 pence”, “1 dolar 95 cent”, “3 euro 13 cent” olayını Türkiye’de aşmış, “olur da, 8.5 milyon olur mu kardeşim?” basamağına gelmişler...

O kadar hoşuma gitti ki, kendi kendime “şunlara cebimdeki kalemi vereyim, hem tanışmış oluruz,konuşuruz oradan buradan” dedim..Velakin yanımda yokmuş...

Çok sıkı ve hiç eskimeyen bir “o zamanlar/şimdiki zamanlar” muhabbetidir, ama yapmadan geçemeyeceğim.. “25 kuruşun çok büyük bir para olduğu zamanı da gördüm, 25 milyonun hesap ödemeye yetmediği zamanı da gördüm, normalde bu iki bilgi bir insan ömrüne sığmamalı, 4-5 nesil boyunca oluşmalı ve nesiller birbirine anlatmalı, ama olmadı işte...” (Çok denenmiş bir mıknatıs geyiktir, muhabbetin bittiği bir zaman bu cümleyi ortaya atın, bütün geceyi kurtarırsınız)

. . . . . . . . . . .

HOY’un Günlüğünden:
19.02.2003

Kalleş günlük,
Hani biribirimizden hiçbirşey saklamayacaktık?Aramızda gizli saklı olmayacaktı?Ben de bundan sonra sana herşeyi anlatmayacağım.Bak, Işın Karaca benim için şarkı yazmış benim daha yeni haberim oluyor…

Şarkı sözleri şöyle:

O bir yalnız, o bir kendine has
Önlenemez, durdurulamaz
O hepimizin efendisi, elinden
Beyni olanlar kurtulamaz

O bir özgür, o bir kahraman
Dün, bugün, yarın her zaman
O bir kural yıkıcı, yasak delici
Onun adı HOY gerisi yalan

Yan, tanışmadığına yan
Yazık onca zaman isyan isyan

. . . . . . . . . . .

Bu yazının tavsiyesi:NBA’de yararlandığım http://www.batug.com/ ve özellikle “enbieye ve hayata vasisdas açısından gözatışlar” sloganı ile yazan Anlamayan Adam tiplemesi yapan birey http://www.batug.com/aa.htm yazıları güncel değil ama eskimiyor da….(galiba artık yaz(a)mıyor ama olsun, arşivindeki 5 yazı da yeter.Herkesten HOY kadar üretken olmasını bekleyemeyiz ki!)

Toplumsal Ahlak’ın sopası üzerinize olsun.

Cumartesi, Şubat 08, 2003

HOY - 04

+ Ben Fashion TV'nin yerinde olsam ATV’yi mahkemeye veriririm...Hem de yüklü bir maddi ve manevi tazminat tutarı istemi ile...

"Çocuklar Duymasın" dizisindeki İsmail tiplemesi “feyşın tiivi, feyşın tiivi” diye diye, Fashion TV’nin bayanlar dışında sadece aklı uçkurunda, televizyonda güzel kadın olsun da başka bir şey olmasa da olur diyen erkekler tarafından seyredildiğine dair bir imaj oluşturdu....

Sanki Fashion TV’yi seyreden erkekler hayatını, kariyerini, karizmasını, prestijini, istikbalini güzel kadına adamış, sürekli onların peşinde koşan, onlardan birini bulmak için uğraşan insanlarmış bir resim çiziliyor...Olmaz ki, ben sırf bu imaj yüzünden ancak saat 24:00’ten sonra, hanımdan gizli seyredebiliyorum, o zamanlarda da nedendir bilinmez en bütçesi düşük programlar ekrana geliyor, zavallı mankenlerin üzerinde Salı Pazarından alınmış elbise bile yok, iç çamaşırları ile çıkıyorlar...

Üstte yok, başta yok, yani yapımcı her türlü masraftan kaçınmış, halbuki ben oraya, organze kıyafetler, degaje yakalar, lizözler, evaze etekler, jarse elbiseler seyretmeye oturmuşum..Elimde kumanda, hanım salona girdiğinde hemen bir belgesel kanala geçmek için aportta bekliyorum.

+ Niye gazetelerin spor sayfaları maçı “Ukrayna ile oynadığımız hazırlık maçı 0-0 bitti..Türk Milli Takımının gollerini Fatih, Abdullah, Alpay, Bülent, Deniz, Tayfun, Ümit Davala, Tugay, Okan, Yıldıray, Arif, Tümer, Ahmet Yıldırım, İbrahim, Ergün, Nihat, Fatih Tekke, İlhan, Mustafa Özkan atamadı” diye yazmıyorlar ki?

Tabi böyle yaparlarsa yarın-bürgün “dün karayollarımızda hiç trafik kazası olmadı, trafik kazası yapmayan sürücülerin kimlikleri şöyle...” deyip ek gazete vermeleri lazım...Olsun..Bu bahane değil...

+ Geçenlerde bir yerde okudum “erkeklerin daha ufağına sahip olmaya can attıkları tek şey, cep telefonu” diye...Lakin cep telefonları küçüldükçe marifetleri çoğalıyor...Daha fazla marifetli cep telefonu almak için daha fazla para vemeyi mantıklı bulanları anlamıyorum..

“Ama bunda poli-melodi var..E, git aradaki farkla çocuğuna bir org al...”,

“Bak bu resim çekiyor..E bu olanak için üste ödediğin para ile dijital kamera alsan daha akıllıca olmaz mı?”,

“Bak bu pul kadar...E o zaman çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza et, maazallah çocuk yutar, mutar”,

“Bak, bundan enternete giriliyor...E güzel, kıtalarda sörf yapar da öyle rahatlarsın”,

“Bak bu MS-Word dosyalarını açabiliyor...E iyi HOY’un yazılarını oradan takip edersin”...

“Bak, bunun pil ömrü 2 hafta...E güzel, çölde, kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde filan yaşarken bulunmaz bir nimet”

“Bak, bu arkalı önlü fotokopi çekiyor...Bak, bu faks gönderiyor...Bak, bu yemek tarifi yapıyor...Bak bu kapkaççı yaklaşırken “abi arkaya dikkat et” diyor...Bak bu etrafta manita taraması yapıyor...Bak, bu bir yerde kendisini unuttuğun zaman “hoop usta, beni de götürsene” diyor...

E güzel, versene bir bakayım, hadi sen şimdi kalk git doğru dürüst sadece cep telefonu olarak kullanabileceğin bir telefon al gel...”

+ Oğlum ilkokul 4’e gidiyor, karne günü okula gittim… Çocukların elinde Teşekkürnameler, Takdirnameler, sürüsüne bereket…

Karnelerine bakıyorum o kadar ahım-şahım notlar da yok.Hemen hemen her karneye bir Teşekkür veya Takdirname vermişler…Demek ki bu sertifikaları kazanmak epeyce kolaylaşmış.

Zaten çocuklar da bunun farkında, katlayıp pantalonların arka ceplerine koymuşlar, ordan çıkartıp gösteriyorlar…Bizim zamanımızda biz o kağıt parçalarını hak etmek için kaç takla atardık..Üstelik velilerimizin önünde sahneye tek tek çağırılarak verilirdi yahu…

Önce ekmekler bozulmuş ama iş orada kalmamış demek ki…

Bu yazının tavsiyesi:99.7 PowerTürk çok iyi bir radyo, şarkılar güzel, muhabbet az, saatte bir “80 saniyede Dünya Turu” adında acans var, bir de en güzeli yarım saatte bir (11 ve 41 geçe) ses taklidi yöntemi ile ünlülere (Erman Toroğlu, Hıncal Uluç, Alpay Özalan, Bülent Ersoy, Yılmaz Vural vb.) okutuyormuş gibi yaptıkları hava durumu var, hem bilgilendirici hem eğlenceli...Yani, vejeteryen arkadaşların hoşuna gitmeyecek ama bir taşla bir sürü antilop vurma olanağı var..Tavsiye ederim.

Toplumsal Ahlak’ın sopası üzerinize olsun....