ÖRDEKLERDE ÇİPUMA HASTALIĞINDAN KARBÜRATÖRDE JİKLE AYARINA KADAR HER KONUDA HUYSUZLANABİLME YETİ'SİNE SAHİP BİR ŞAHIS. ONEMLİ YANİ...

Çarşamba, Haziran 08, 2005

HOY - 14

+ Arkadaşlarımın seyrediyor olmama inanamadığı, dalga geçtiğimi zannettiği ancak bu kadar horlama ve alaylara rağmen seyretmekten vazgeçmediğim bir dizi var :

Kurtlar Vadisi. Geçen haftaki bölümünde Rus örgütünün önemli isimlerinden Tilki Andre tarafından, Polat Alemdar'ın adamlarını Rus hayat kadınları kullanarak tuzağa düşürdükten sonra edilen bir laf var :

"Biz Ruslarla siz Türkler arasında tek bir fark var, biz kadına değer vermeyiz, siz kadın için ölürsünüz." Böyle netameli,tehlikeli, en ufak bir yanlış anlamada bambaşka yaftalarla sıfatlandırılabileceğim bir konuda gerçek ve değişmeyeceğini umut ettiğim görüşlerimi öğrenmek isteyenler bir zahmet "8 Mart Dünya Kadınlar Günü Özel Sayısı" adlı yazıma baksın ancak bu konuda da düşüncelerimi saklamanın dürüstlüğe sığmayacağı inancındayım.

Şimdi elimizdeki verilere bakalım : Ne diyor Tilki Andre ? "Biz (Ruslar) kadına değer vermeyiz", (ki bu olgu birinci ve umarım sonuncu olan Moskova gezimde bizzat tarafımca gözlenmiştir)

İkinci verimiz ne? Rus kadınlarının dünyaca meşhur güzelliği...İkisini bir arada düşünürsek ne çıkıyor ortaya? Rus kadınları, erkekleri tarafından kendilerine değer verilmediği halde (ve oranda) çok güzel ve çekiciler.

Bu neye yol açıyor, bir kadına ne kadar değer vermezsen o kadar güzelleşir..mi...acaba? Neden olmasın?

Kadın beğenilmek, diğerleri arasından seçilmek için daha güzel, daha alımlı, daha çekici olmak zorunda. Bu istek ve zorunluluk o kadar doğal hale geliyor ki genlere işliyor, bir sonraki nesle miras kalacak “kazanan genler”e geçiyor.

Böylece ırk olarak güzelleşiyorlar. Seçilmeyen çirkinler, gen havuzundan çekilirken bitimsiz ince bacaklı, nehir gözlü, yeşil Granny Smith elmanın kabuğu gibi pürüzsüz vücutlu, bakmaya doyulmayacak yüzlere sahip insanlar gen havuzunu dolduruyor.

Vermek istediğim bir mesaj yok, sadece kerameti kendinden menkul bir gözlemi, kerameti dünyaca kabul görmüş bir başka gözlemle üstüste koyunca çıkan bir sonucu ortaya koymaya çalıştım, hepsi bu.


+ Geçenlerde sevgili oğlumla hamburger yemeğe gittiğimizde uyarı tabelaları dikkatimi çekti. Arabayı bıraktığımız yerde "Otopark Alanımızda Aracınıza Gelecek Hasardan Sorumlu Değiliz" (kim sorumlu? Araç sahibi olarak siz tabi, arabayı kendi başına bırakıp hamburger yemek için uzaklaşmasaydınız arabanın başına böyle birşey gelmezdi), içeri girdik "Oyun Alanında Çocukların Sorumluluğu Velilere Aittir", biraz ileride "Kişisel Eşyalarınızın Sorumluluğu Size Aittir."

Yau alt tarafı bir hamburger yemeye geldik, şu üstlendiğimiz sorumlulukların çeşitliliğine ve ağırlığına bakar mısınız? Hay evden çıkmaz olaydık.

Şimdilik bu kadar, son okuyan ışıkları kapatıp kapıyı çeksin, bir de dışarıdan yüklensin kapıya, bazen tam kapanmıyor. (geçen sefer de böyle dedim ama dediğimle kaldım, kapı sabaha kadar açık kalmış, yapmayın)

Toplumsal Ahlakın Sopası Üzerinize Olsun.

1 Comments:

Anonymous Adsız dedi ki...

Hallo I absolutely adore your site. You have beautiful graphics I have ever seen.
»

2:18 ÖÖ

 

Yorum Gönder

<< Home