ÖRDEKLERDE ÇİPUMA HASTALIĞINDAN KARBÜRATÖRDE JİKLE AYARINA KADAR HER KONUDA HUYSUZLANABİLME YETİ'SİNE SAHİP BİR ŞAHIS. ONEMLİ YANİ...

Cuma, Şubat 03, 2006

Ömür Boyu Garanti - Kar Taneleri -TNA Impact

Gold Master uydu anten reklamlarında davudî bir ses gümbür gümbür haykırıyor :

Goooold Master..Dünyada bir ilk...Öm-mür boyu garanti...”

Nasıl yani? Kimin ömrü boyu?

Satın alan kişinin ömrü boyu ve çocuklarına miras olarak bırakamıyor mu?
Firmanın ömrünün boyu mu? Yarın öbürgün şirket evliliği yaparsa “sizinle kan bağımız zayıfladı” deyip vazgeçecekler mi?

En komiği de aldığınız uydu antenin ömrü boyu ise yaşanır :

Uydu anteniniz sizlere ömür, bey(ham)fendi...Zaten aldığınızda da pek genç değilmiş, zavallı” dediklerinde suratınızın alacağı hali merak ediyorum.

Fazla merak etmemi istemeyenler, suratları o haldeyken bir fotoğraf çekip bana göndersinler

Ben, aralarından seçip, güzel bulduklarımı size gösteririm.

+Kar yağışı başladı, aylak bilimadamlarının ortaya attığı kerameti kendinden menkul bilimsel (!) gerçek (!) geyik muhabbetlerinde yine dönmeye başladı :

Biliyor musunuz? Hiç bir kar tanesi birbirinin aynı değilmiş...Ne öyle, inanmaz gözlerle bakıyorsun olm? Okuduğumu söylüyorum...Valla bak...Hayret birşey yaaa...Parmak izi gibi yani...”

Nasıl kardeşim ya? Sabah gözüme giren kar tanesi 1946’da Montana’ya yağan karın benzeri, veya Dr.Jivago’nun kalpağına süzülen kar tanesinin birebir aynısı demin Pülümür’e yağdı ise?

Nereden biliyor bilim adamları? Bütün yağan kar tanelerinin fotoğrafını çekip karşılaştırmışlar mı?

Bu kadar, sayıca çok, aylak bilim adamı olduğunu sanmıyorum. Olsa olsa, vatandaşımızın 1,000 YTL saymasına benzer birşey olmuştur :

10....20...30...40...50......540...550....560....570.......880...890...Amaaan buraya kadar doğru ise bundan sonrası da doğrudur” deyip saymayı bırakmış ya, işte o hesap...

Aylak bilim adamları da 50-60 kar tanesini inceledikten sonra anneleri gelip “manyak mısınız yavrum sizler? Girin içeriye üşüteceksiniz, bakın hepinize sahlep yaptık. İn kardanadamın üzerinden annesinin güzeli...Tüüü..Kardanadam değil, kardankadınmış..Şimdi geliyorum oraya...” demişlerdir.

Onlar da “bu kadarı benzemiyorsa diğerleri de benzemiyordur...yayınlayalım makalemizi gitsin” demişlerdir....Öyle olmuştur yani...Yoksa o kadar biliminsanı nerde? (Bakın hatamı son anda farkettim, “bilimadamı” yerine “biliminsanı” dedim..Artık 3 defa feminist kızdırma hakkı elde ettim.)

+ Yıllarca ABD’de yaşamış bir arkadaşım, yıllardır içimde ukte olan bir sorunu 3 saniye içinde söktü attı...”Helal olsun”larım onunla olsun...

Küçüklüğümden beri Amerikan Güreşi’nde bir katakulli, önceden anlaşma, şike olduğu konusunda şüphelerim vardır. Küçükken ne alaka ise “pankreas” adı ile tanıdığımız bu gösteri sporunda normalde bel, kafa, kol kıracak, göz çıkartacak, diz kayması, göbek çökmesi, bağırsak dolamasına yol açacak hareketler bir dublör güzelliğinde gayet güzel sergileniyor.

Spikerin bizi gaza getirme anlatım tarzını da anlarım ama o kendini kaptırmış, delicesine tezahürat eden seyircilere ne oluyor yahu? Onlar gerçekten de Abyss’in, Most Wanted ekibinin kafaları kırılana kadar üzerinde zıpladığını mı düşünüyor? Ne mene bir IQ düşüklüğüdür bu?

...dedim, ABD kültürünü özümsemiş, onları çözmüş arkadaşıma...O da bana :

Yaa biz tiyatro oyunlarında kendimizi kaptırmıyor muyuz? Kadını, oradaki adamın gerçek karısı zannedip, aldattığını mı düşünüyoruz? Bak, en güzel örnek Babam ve Oğlum filmi, millet böngür böngür ağlıyormuş...Demek ki oradaki seyirciler de bir “show business” gözü ile bakıp kendilerini kaptırıyor. Yoksa rol kestiklerini onlar da biliyor
dedi...

Halka karşı ağlamamak için “Babam ve Oğlum”un DVD’sinin çıkmasını bekleyen benim için bu açıklama gayet mantıklı ve nefes açıcı geldi.

Ama” diye ekledi arkadaşım “gene de olayı gerçek zanneden bir yüzde 20’lik kitleyi gözardı etmeyelim

ABD doğumlu kızına sordu, kız “Yüzde 20’yi aşar baba” dedi...

Teşekkür ediyorum kendisine, hayatımda “nasıl yani?” boyutlarında kara bir delik olan bu olayı aydınlattığı için.

Artık Eurosport’ta TNA Impact dizisini rahat rahat ve seyirciye sinirlendirmeden izliyoruz oğlumla...Şimdilik bu kadar, son okuyan ışıkları kapatıp kapıyı çeksin, bir de dışarıdan yüklensin kapıya, bazen tam kapanmıyor. (Kapıda bir Amerikan güreşçisi üzerinde “Harder Than Hardcore” yazan tişörtü ile sinirli sinirli bekliyor olabilir. Göründüğü kadar sert biri değil...Şaka o, şaka...Komiklik olsun diye yapıyor yani. Suratına kapatın gitsin)

Toplumsal ahlakın sopası hepimizin üzerinde olsun.